Kategori arşivi: Tefsir
Tefsir
ŞAHSÎ GÖRÜŞDEN SAKINDIRMA 1 “KUR’ÂN”
بسم الله الرحمن الرحيم
Ebû Ubeyd Kasım bin Sellâm (رحمه الله) “Fedâilul Kuran” kitabının ” Kur’an’ı şahsî görüş ile Tefsîr etme, bunun kerih görülmesi ve bu konudaki sakındırmalar bâbın da şöyle rivayet etmiştir: “
أَنَّ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ، سُئِلَ عَنْ قَوْلِهِ: {وَفَاكِهَةٌ وَأَبًّا} [عبس: ٣١] فَقَالَ: أَيُّ سَمَاءٍ تُظِلُّنِي، أَوْ أَيُّ أَرْضٍ تُقِلُّنِي إِنْ أَنَا قُلْتُ فِي كِتَابِ اللَّهِ مَا لَا أَعْلَمُ؟
Ebû Bekir es Sıddık radıyallahu anh’a abese süresinden bir ayet hakkında soruldu dedi ki :
Allah’ın kitabı hakkında bilmediğim birşeyi söylersem hangi semâ beni gölgelendirir , hangi arz beni taşır.
أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ، قَرَأَ عَلَى الْمِنْبَرِ {وَفَاكِهَةٌ وَأَبًّا} [عبس: ٣١] فَقَالَ: هَذِهِ الْفَاكِهَةُ قَدْ عَرَفْنَاهَا، فَمَا الْأَبُّ؟ ثُمَّ رَجَعَ إِلَى نَفْسِهِ فَقَالَ: إِنَّ هَذَا لَهُوَ التَّكَلُّفُ يَا عُمَرُ
Ömer bin Hattâb radıyallahu anh minberin üstünde iken “fâkihetun ve ebbe” ayetini okudu ve dedi ki : Biz bu Fâkihe’yi öğrendik peki ya Ebbe nedir ? sonra nefsine döndü ve dedi ki : Bu (bilmediğin şeyi söylemek) senin kendini bir (âhirette hesap) yükünün altına sokmandır ey Ömer!.
سَأَلَ رَجُلٌ ابْنَ عَبَّاسٍ عَنْ {يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ أَلْفَ سَنَةٍ} [السجدة: ٥] ؟ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: فَمَا {يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ} [المعارج: ٤] ؟ قَالَ الرَّجُلُ: إِنَّمَا سَأَلْتُكَ لَتُحَدِّثَنِّي. فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: «هُمَا يَوْمَانِ ذَكَرَهُمَا اللَّهُ فِي كِتَابِهِ، اللَّهُ أَعْلَمُ بِهِمَا» . فَكَرِهَ أَنْ يَقُولَ فِي كِتَابِ اللَّهِ مَا لَا يَعْلَمُ
Bir Adam İbn Abbas’a sordu “Mikdârı bin sene olan bir günde” ayetini sordu İbn Abbâs radıyallahu anh’da ona” Mikdârı Elli bin sene olan bir günde” ayetini sordu. Adam dedi ki : Ben sana bana anlatasın diye soruyorum! (sende bana mı soruyorsun) İbn Abbâs radıyallahu anh dedi ki : Bunlar iki Ayrı gündür Allah onları kitabında zikretti manalarını Allah bilir. Böyle diyerek Allah’ın kitabı hakkında bilmediği birşeyi söylemeyi kerih gördü.
قَالَ رَجُلٌ لِسَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ: أَمَا رَأَيْتَ ابْنَ عَبَّاسٍ حِينَ سُئِلَ عَنْ هَذِهِ الْآيَةِ {وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ} [النساء: ٢٤] فَلَمْ يَقُلْ فِيهَا شَيْئًا، فَقَالَ سَعِيدٌ: كَانَ لَا يَعْلَمُهَا
Bir adam Said bin Cubeyre dedi ki : İbn Abbası gördün mü ona bir ayet hakkında soru soruldu ve o ayet hakkında hiçbir şey demedi : Said dedi ki : O onu bilmiyordu.
عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ، ⦗٣٧٧⦘ أَنَّهُ كَانَ إِذَا سُئِلَ عَنْ شَيْءٍ مِنَ الْقُرْآنِ قَالَ: أَنَا لَا أَقُولُ فِي الْقُرْآنِ شَيْئًا
Said bin El Museyyibe Kur’andan bir ayet hakkında soruldu zaman derdi ki : Ben Kur’an hakkında hiçbir şey demiyorum.
Not İbnul Museyyib radıyallahu anh başka bir sefer de : Bana Kur’an ayetleri hakkında sormayın demiştir.
عَنِ ابْنِ سِيرِينَ، قَالَ: سَأَلْتُ عَبِيدَةَ عَنْ شَيْءٍ مِنَ الْقُرْآنِ فَقَالَ: اتَّقِ اللَّهَ، وَعَلَيْكَ بِالسَّدَادِ، فَقَدْ ذَهَبَ الَّذِينَ يَعْلَمُونَ فِيمَ أُنْزِلَ الْقُرْآنُ
İbni Sîrîn dedi ki : Abîde’ye bir ayet hakkında sordum dedi ki : Allah’tan kork ve doğruluk üzere ol şüphesiz ki ayetlerin hangi olay hakkında indiğini bilenler gittiler (öldüler)
__________________________________________
Bu konuda rivayetler çoktur Kur’an tefsiri yapan Mücahid, Katade, Şabi yada diğer alimlerden ancak Sahabeden yada Nebî Sallallahu aleyhi ve sellemden isittiklerini söyledikleri nakledilmiştir.
Bunâ binâen Kur’an kerim Hakkında Şahsi görüşlerini göre tefsir, Tevil yapıp istidlal yapanlar büyük bir sapkınlık içindedirler.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem böylesi kimseler hakkında Hasen Sahih bir hadiste şöyle buyurmuştur:
فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ